Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanımız Mahinur Özdemir Göktaş, İsrail yönetiminin Filistin halkına yaptığı zulmün kabul edilemez olduğunu belirterek, "Tüm dünyada direnişin sembolü olan Filistinli kadınlar, çocuklarını yaşatmak, vatanlarını korumak için insanüstü bir çaba sarf ediyor." dedi
Bakan Göktaş, HAK-İŞ tarafından ATO Congresium'da düzenlenen Filistinli Kadınlarla Uluslararası Dayanışma Konferansı'na katıldı.
Burada konuşan Göktaş, Filistinlilerin sesi olmak, Gazzeli çocukların yardım çığlığını duyurmak, Filistin topraklarının esas sahiplerinin hakkını savunmak için bir araya geldiklerini söyledi.
İsrail yönetiminin tüm dünyanın gözü önünde yaptığı katliamda hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet dileyen Göktaş, programa ev sahipliği yapan HAK-İŞ'e de teşekkür etti.
Edilen duaların, Filistin başta olmak üzere zulüm altında yaşayan tüm mağdur ve mazlum halkların kurtuluşuna vesile olmasını temenni eden Göktaş, asırlardır barışın ve huzurun temsilcisi olan Filistin topraklarının, bugün bir ateş çemberi altında tutulduğunu söyledi.
"Filistin, bütün dünyanın gözü önünde yağmalanıyor"
Göktaş, asırlardır bu topraklara hayat veren, yurt bilen Filistinlilerin kadın, erkek, çocuk, yaşlı demeden İsrail tarafından yok edilmeye çalışıldığını belirterek, "Filistin, bütün dünyanın gözü önünde yağmalanıyor, Filistinli kardeşlerimiz soykırıma uğruyor. 75 yıldır işgal altında yaşayan Filistinliler, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'yı korumak için canlarını siper ediyor." diye konuştu.
İsrail saldırılarının şiddetinin her geçen gün artarak devam ettiğini kaydeden Göktaş, Filistin'de yaşanan zulmü çeşitli örneklerle anlattı.
Gazzeli çocukların hiç büyüyemeden, çocukluklarını yaşayamadan, acılarını, haykırışlarını, gözyaşlarını kimseye duyuramadan bu dünyadan ayrıldığını dile getiren Göktaş, şöyle devam etti:
"İsrail yönetiminin Filistin halkına, özellikle kadınlar ve çocuklara yönelttiği zulüm asla kabul edilemez. Tüm dünyada direnişin sembolü olan Filistinli kadınlar, çocuklarını yaşatmak, vatanlarını korumak için insanüstü bir çaba sarf ediyor. Her ne olursa olsun, cesaretleriyle verdikleri mücadeleden asla ödün vermiyorlar. Sergiledikleri bu dik duruşla dünyada milyonlarca insanı adalet ve özgürlük için ayağa kaldırıyor. Buradan kalplerin uyanışına vesile olan güçlü Filistin kadınlarını selamlıyorum."
"Filistin, ölesiye bir özgürlük destanı yazıyor"
Filistin'de bugün sadece son teknolojik silahlara değil, dezenformasyona karşı da mücadele verildiğini belirten Göktaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Her türlü insani değer, ahlak, vicdan ve hukuk yoksunluğuna karşı direnişin sembolü Filistin, ölesiye bir özgürlük destanı yazıyor. Türkiye olarak, Filistin başta olmak üzere dünyanın her yerinde kadınların ve çocukların haklarını savunmada önemli bir role sahibiz. Kadınların ve çocukların geleceklerini şekillendirmede aktif rol alacakları bir hayata sahip olmalarını savunuyoruz. Güvenli ve sağlıklı bir ortamda yaşamaları için dünyadaki bütün mazlum kadınların sesi olmaya devam edeceğiz."
Göktaş, 11 Mart'ta başlayacak Birleşmiş Milletler 68. Kadının Statüsü Komisyonu Toplantılarında da bu düşüncesini dile getireceğini belirterek, Gazze'nin Filistinliler için son sığınak olduğunu ve onların bu sığınaklarını korumak için Türkiye'nin Filistinlilerin yanında olacağını bildirdi.
Bakan Göktaş, adalet ve barış için söz yükseltmeyi sürdüreceklerini anlatarak, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde Gazzeli yetimleri Türkiye'de misafir etmeye devam edeceklerini, bu haksız saldırıların açtığı yaraları saracaklarını söyledi.
Mazlum coğrafyalardaki tüm kadınlarla dayanışmalarını da sürdüreceklerini kaydeden Göktaş, kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü kutladı.