Biorezonans tedavisi ile sağlığımızı tehlikeye atan sigara alışkanlığı, kanser, fıtık, alerji, astım, migren, alkol gibi birçok hastalıktan kurtulmak mümkün. 14 yıldır Biorezonans tedavisiyle hastalarını iyileştiren Doktor Salih Yıldırım bu tedavi yöntemi hakkında Start Tv’ye özel açıklamalarda bulundu.
Yıldırım, “1978 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nden mezunuyum. Bu sene hekimlikte 41. Yılım.14 yıl önce emekliye ayrıldım. Hastanelerde çalışırken aynı zaman da baba mesleği olan sanayicilikle de uğraştım. Biorezonans ile tanışmam da 14 yıl öncesine dayanıyor. Biorezonans ile tanışmaktan çok mutluyum çünkü; hiçbir yan etkisi olmayan bir tedaviler uyguluyoruz. Sadece hamile kadınlara ve kalp pili taşıyan hastalara karşı tedavi uygulumayoruz. Tedavilerimizde yaş sınırı yok en küçük hastam 34 günlük bir bebek, en yaşlı hastam ise 92 yaşında bir doktor oldu” ifadelerini kullandı..
“Her İnsanın Frekansı Farklı”
Biorezonans terapisi frekans kontrolü bilgisayarla yapılıyor diyen Yıldırım, “Hücre, doku ve organların frekansları farklıdır. Herkesin frekansı parmak izi gibi özeldir. Hastalıklı frekanslar normal frekans düzenini bozar, bu bozulmayla da hastalıklar meydana gelir. Elektromanyetik frekanslar belirlenir, cihaza transfer edilir ve elektrotlar vücudun belli yerlerine yerleştirilir. Yaptığımız uygulamalarda çok önemli başarılar sağladık. Sadece 1saatte sigaradan ebediyen kurtuluş oranı 95 ayrıca Allah rızası için 12 yaşına kadar kanser ve Çölyak hastalarını ücretsiz tedavi ediyorum. Doktor olduğum günden beri sünnet ettiğim çocuklar için ücret almıyorum” şeklinde konuştu.
Sigaraya Son!
Salih Yıldırım, “1 saatlik bir sürede yaptığımız tedaviyle sigaradan kurtulmak mümkün. Tedavi sonrası hastamızın ağzında sigaranın tadı hiçbir şekilde kalmayıp nefesi sigara kokmuyor. Tedaviden sonraki zamanlarda olağan bir durum sonrası hastamız sigara içerse eski tadı alamadığı gibi sigara içtiğinde kusma, bulantı ve baş dönmesi oluyor. Bunun yanında madde ve alkol bağımlılığı, alerjilere de tedavilerle çözüme kavuşturuyoruz” sözlerini ekledi.
“Ozon Tedavisi Bütün Hastalıklarda Kullanılabiliyor”
Ozon tedavisi hakkında da açıklamalarda bulunan Dr. Salih Yıldırım, “Üç tane oksijen molekülünün bir araya gelmesi ile oluşan, O3 olarak bilinen bir gazdır. Atmosferin bizim yaşadığımız tabakalarında, dolayısıyla soluduğumuz havada oksijen molekülleri iki bileşikli, yani O2 formunda bulunur. Soluduğumuz havada bulunmayan ama atmosferin üst tabakalarında kendiliğinden oluşan ozon, jeneratör yardımı ile oksijenden elde edilmektedir. Ozon kendisine özgü bir kokusu olan, alt atmosfer tabakalarında hızlıca O2 durumuna geri dönen bir gazdır. Ozon iyi bir antioksidandır, iyi bir yüzey dezenfektanıdır. Mantar ve virüsler ozon ile karşılaştığında canlılıklarını kaybetmektedirler. Tıbbi uygulamalarda kullanılan oksijen-ozon karışımı 3-5 oranında Ozon içerir. Bu karışıma “medikal ozon” adı verilir. Medikal Ozon tedavisi ile doku ve hücrelerin Oksijeni en iyi şekilde kullanması amaçlanır. Su, yağ gibi maddelerin ozonlanması mümkündür. Kan da su gibi ozonlanabilir ve alyuvar olarak adlandırılan, görevleri oksijen taşımak olan kırmızı kan hücrelerimiz ozon ile temas ettiklerinde bu hücrelerimizde bir dizi değişiklikler meydana gelir. Ozon ile karşılaşan; Alyuvarlar elastikiyet kazanır ve böylece kanın akışkanlığı artar. Alyuvarların oksijen taşıma kapasitesi artar. Alyuvarların oksijeni dokulara bırakma yeteneği artar” dedi.