Bir Hainin İntiharı!...

“.....İyi bir insan olduğuma inanırdım ama aslında iyi bir insan değilim. Aslında hayatım boyunca gayet kötü bir insan oldum. İnsanları para için kullandım, birçok insanın güvenine ihanet ettim. Beni seven insanlara ailem de dahil, kötü davrandım... Alkol, uyuşturucu ve sigara kullanarak vücuduma ihanet ettim. Güvene ihanet ettim. Yeteneklerimi israf ettim… Taklitçi oldum. Kusurlarımı gizledim. Başkalarına şükran, tavazu, özen göstermedim, onurlu davranmadım. Kullandığım ve ihanet ettiğim eski dostlarım, özür dilerim... Büyük Hain Yahuda İskariyot’un bedenlenmiş hali olduğuma inanıyorum...”

Thor, Klown Kamp Massacre, Fanboys ve Not Forgotten gibi filmleriyle tanınan 42 yaşındaki Kappy’nin kendisini “büyük hain” olarak tanımladıktan sonra intihar edişinin altında yatan analizi, Manaf önceden açıklamış. Yazar, ilk önce herkesin içinde bir parça da olsa bulunan “hainciği” en başta tespit etmenin ve büyümesini engellemenin sağlıklı bir psikoloji ile hayata devam için ne kadar önemli olduğuna ışık tutmuş ve şöyle devam etmiş:

“Her ne kadar paradoksal görünse de hainlikten en çok zarar gören kişi, hainin ta kendisidir. Çünkü hainlik yapan kişi ya intihar eder ya da yaşayan ölü olarak hayatını sürdürür. Yani bir hainin hayatta kalması imkânsızdır.”

 “Peki, bir hain neden bu kadar derin acı çeker ve sonunda buna dayanamayıp intihar eder?”

Manaf şöyle yazıyor: “Klinik açıdan gerçek hain, narsistik kişilik bozukluğu yarasına sahiptir. Bu yara sevgi, şefkat ve merhamet duygularından yoksunluğa neden olmaktadır… Hain, narsistik yaralarını hainlik yaparak iyileştirmeye çalışır  ama bu tür haince eylemler haini yalnızca geçici olarak rahatlatabilir, asla kalıcı bir iyileşme sağlamaz. Sonuç olarak daha da hastalıklı hale gelir… Hain kendisinin başkalarından üstün olduğuna emindir. Her hainin mustarip olduğu üstünlük kompleksi vardır.

Potansiyel hain çevredekilerin daha fazla saygı gördüğünü, daha başarılı olduğunu, ödüller aldığını gördüğünde, hak ettiğinden daha düşük bir mevkide olduğuna inandığında, başkalarına göre daha az kazanca sahip olduğunda, hayal kırıklığına uğradığında, rüşvet aldığında.......... hainlik yapar.

Her hain bir süre sonra yaptığı hainlikten nefret etmeye başlar. Hainin ona iyilik yapanlara karşı olan nefreti kendisine döner. Bir hain tıpkı bir akrep gibi sıkışınca kendisini sokar ve intihar eder.”

Isaac Kappy hain olmaktan o kadar büyük ve derin bir acı çekmiş ki kendisini tarihin gördüğü en büyük hainlerden “Hain Yahuda” ile özdeşleştirmiş. Peki, Yahuda ne yapmış?

Akif Manaf, eserinde bu kısmı şöyle yazıyor: “İsa kimin ne zaman hainlik yapacağını önceden biliyordu ama buna rağmen kaçıp saklanmadı… Hain Yahuda eğitimli biriydi, İsa’ya karşı olan aşağılık kompleksi ve kıskançlığı onda büyük bir öfkeye neden oldu ve İsa’yı sattı. Belki de İsa’nın ölümünden sonra onun yerine geçmeyi hayal ediyordu. Ve istediği oldu. İsa askerler tarafından tutuklandı ve çarmıha gerildi. Peki, istediğini aldığı halde aradan daha bir gün geçmeden Yahuda neden kendini astı?”

Hain Neden İntiharı Seçer?

“Hain Yahuda’nın suçluluk acısı o kadar güçlü ve delirticiydi ki kendisini öldürmek zorunda kaldı. Hainlik yapan kişi başkalarına bir şey yaptığını düşünür ama aslında en büyük kötülüğü kendine yapar. Hain acı çekerken, yaptığı hainlik aklının ucundan bile geçmez. Böylece farkında olmadan gitgide daha fazla acı çeker, acı katlanarak artar. Kişi başkasına sapladığı hainlik bıçağı ile önce kendisini yaralar ve kendisine azap verir. Bir hainin pişmanlığı sıradan bir pişmanlık değil, ölümcül bir pişmanlıktır. Bir hain yaptığını geri almak için her şeyini verebilir. Çünkü bir hain yalnızca hayatını vererek yaptığı hainliği bir nebze geri alabileceğini düşünür. İşte bir hainin pişmanlığı onu fedakârlık yapmaya sevk eder.”  

 “Hainlik yıkım demektir ve bu yıkım ilk önce hainin iç dünyasında başlar:

İlk hainlik yapma düşüncesiyle birlikte potansiyel hainin iç dünyası yıkılmaya başlar ve düşünülen hainliğin icra edilmesi iç dünyanın yerle bir olmasına neden olur. Bir hainin iç dünyası yıkılınca hain artık dış dünyada yaşayamaz. Yok olmak, ölmek ister çünkü iç dünyanın olmadığı dış dünya ona acı verir.

Isaac Kappy’nin kendini köprüden aşağı atarak intihar etmesi de tesadüf değil.

… hainlik insanlığın ölümüdür. O yüzden hainler çoğu zaman intihar eder ve intihar etme şekli de genelde kendilerini asmak olur. Bunun altında nasıl bir psikoloji yatmaktadır? Pişmanlık ve suçluluk psikolojisi. Her hain hainlik yaptıktan sonra pişman olur ve ‘keşke yapmasaydım’ der. Suçluluk hissinden acı çeken hain, kendini asarak bu suçun üzerinden atılacağını düşünür. Çünkü asılan beden hızla aşağı iner ve sonra aniden durur. Bu ani duruş bedenin üzerinde olanların aşağıya düşmesini sağlar.”

Isaac Kappy’nin kendini köprüden aşağı atarak intihar etmesi de tesadüf değil. Köprüden aşağı hızla düşerken hainlik suçunun da üzerinden hızla atılacağını düşünmüş olabilir.

Kappy’nin yazdığı son itiraflar ise şöyle: Kendi içimdeki karanlığı göremeyecek kadar kibirliydim, başkalarında kusur aradım.Umarım dünya yaşadıklarımdan ders alır. İçinizdeki ışığı besleyin, başkalarının içindeki ışığı görün..”

Yazar Akif Manaf, kitabında herkesin içinde küçük bir “haincik” vardır diyor, yani herkeste hainlik potansiyeli mevcut. Bunun farkında olmak için kitapta çok incelikli analizleri gerçek örneklerle anlatmış. Günümüzün rekabet dolu ortamında, sağlıklı ve mutlu nesiller yaşatmak için herkesin okuması gereken çok faydalı bir eser.