103 kişinin hayatını kaybettiği, 580 kişinin yaralandığı, ülke tarihinin en kanlı terör saldırılarından biri olan 10 Ekim Ankara Garı Katliamı’nın 3’üncü yıldönümünde TBMM Genel Kurulu’nda bir konuşma yapan CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker, katliamın 2013 yılından beri bilinen bir katliam olduğunu, Türkiye'nin dört bir yanından gelip ‘Barış!’ diye haykıran insanların göz göre göre katledildiğini söyledi. Şeker, “AKP dönemi yaşanan tüm puslu saldırılar bir gün aydınlanacak ve sizin bugün koruyup kolladığınız, yargıdan kaçırmak istediğiniz tüm failler tek tek hesap verecek” dedi.
“Barış!” Diyenler Bile Bile Ölüme Terk Edildi
Ankara Katliamı’nın 2013 yılından beri hazırlıkları yapılan, beklenen, bilinen bir katliam olduğunu söyleyen Milletvekili Dr. Ali Şeker sözlerini şöyle sürdürdü: “Biz Suruç'a gittiğimizde, Suruç katliamını işleyen Dokumacılar grubunun daha büyük katliamlara hazırlandığını gördük. İstanbul'da, Ankara'da büyük katliamlar yapacağını IŞİD Adıyaman raporunda, CHP Grubu olarak Meclis’e sunduk. Ama sizler görmediniz, duymadınız. Görmek istemediniz. Göz göre göre Gaziantep'ten Ankara'ya kadar âdeta özel olarak, korunarak, açılan bir koridordan geldiler. Meclisin etrafında tur attılar. Oradan Gar önüne gidecekleri bilindiği için oradaki polisler çekilerek, adeta "Barış!" diyenler ölüme terk edildi. Emniyet kendi içindeki bu raporları, bu bilgileri Terörle Mücadele Şubesi’ne sözüm ona aktarmadı. O gün görev yapan ve yargılanması gereken Ankara Emniyet Müdürü ve görevli yetkililer hakkında soruşturma izni verilmedi.”
İşin Ucu AKP’ye Dokunacak Korkusuyla Soruşturma İzni Vermediler
Şeker, soruşturma izinlerinin verilmeme sebebini “Çünkü bunlar araştırıldığında, bunlar soruşturulduğunda işin ucu Adalet ve Kalkınma Partisi’ne varacaktı. İşin ucu ‘Ya 400 vekil ya kaos!’ diyenlere varacaktı. İşin ucu AKP üyesi olan, o hücrenin içerisindeki militanlara varacaktı. O militanlar göz göre göre bu katliamı işlediler” sözleri ile açıkladı.
AKP Dönemi Tüm Puslu Saldırılar Bir Gün Aydınlanacak
“Barıştan neden bu kadar korkuyorsunuz? Barıştan neden bu kadar nefret ediyorsunuz? Ülkemize barış gelirse elinizi dayayıp propaganda konuşması yapacağınız şehit cenazeleri gelmeyecek diye mi? Barış gelirse vatandaşlar artık işsizlik, ekonomik kriz, yoksulluk gibi gerçek sorunlarıyla ilgilenmeye başlayacak diye mi?” sorusunu yönelten Şeker, “Siz her ne kadar üç maymunu oynamak isteseniz de, önünüze konan tüm grup önerilerini reddederek bu katliamın üzerini örtebileceğinizi düşünseniz de, 10 Ekim katliamı ve AKP dönemi yaşanan tüm puslu saldırılar bir gün aydınlanacak ve sizin bugün koruyup kolladığınız, yargıdan kaçırmak istediğiniz tüm failler tek tek hesap verecek” dedi.
AKP’nin katliamlarının Meclis çatısı altında araştırılmasını öneren grup önerilerini reddettiğini hatırlatan Şeker “Araştırma önergelerini sürekli reddetmeniz suçluluğunuzun kabulüdür, bunun bir itirafıdır” diye konuştu. 10 Ekim katliamının unutulacak bir katliam olmadığını söyleyen Şeker “Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamının yaşandığı 10 Ekim günü, gazetelerin manşetlerinde ‘Ya 400 vekil olacak ya ülke yanacak’ tehditlerinin gerçekleştiği gündü. Ve bunun gerçek sorumluları hesabını mutlaka verecek” dedi.
İdlib’teki IŞİD Mensupları Türkiye’ye Gelmenin Yollarını Arıyor
Şeker, İdlib'teki IŞİD terör örgütü mensubu selefi militanların Türkiye'ye gelmenin yolunu aradığını belirterek “Ve ben buradan soruyorum. O selefi örgütler yarın bir gün yeni kaos planlarının militanı olarak mı bu ülkeye sokulacak ve yeni planlarda görev mi alacak? Ben yetkilileri, sorumluları bugünden uyarıyorum” sözleri ile uyarılarını yineledi.
Barışı Bu Ülkede Hakim Kılacağız!
Şeker konuşmasını “Barış hepimizin talebidir. Anılarını yaşatacağız. Barışı bu ülkede hâkim kılacağız!” diyerek bitirdi.
Şeker’in konuşmasının ardından söz alan dönemin İçişleri Bakanı AKP Erzurum Milletvekili Selami Altınok’un saldırıya ilişkin hiçbir sorumluluk kabul etmemesi ve döneme ilişkin faaliyetleri ile övünerek kendinin başarılı olduğunu ifade etmesi hakkında İstanbul milletvekili Dr. Ali Şeker, “Bu durum övünülecek değil, utanılacak bir tablodur” dedi.