Beylikdüzü İlçe Kurucu Belediye Başkanı Vehbi Orakçı, Türkiye'nin 7 bölgesinden insanları temsil eden kırkı aşkın konfederasyon, federasyon, spor klübü ve STK temsilcilerini, AREV Vakfında sabah kahvaltısında ağırladı.
HABER VE FOTOĞRAF: Ercan KUTLU
AREV Vakfı ve Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Beylikdüzü İlçe Kurucu Belediye Başkanı Vehbi Orakçı 40 yıldır Beylikdüzü'ne yaptığı hizmetleri özetledi. “Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır” diyerek yeni dönemde; Ulaşım, Eğitim,Teknoloji, Kültür Sosyal belediyecilik, Kadınlar ve gençler için tasarladığı projeleri ve hizmet vizyonunu paylaştı.
AREV Vakfı ve Okulları Yönetim Kurulu Başkanı Beylikdüzü İlçe Kurucu Belediye Başkanı Vehbi Orakçı’ açılış konuşmasına şu şekilde başladı:
“Değerli konuklar, Esenyurtumuzun Eski Belediye Başkanımız Ali Murat Alatepe,
Beylikdüzü Karadenizliler Derneği Başkanı Halil İbrahim Türkgenç, Meclis üyelerimiz, Siirt Derneğimizin Başkanı, Sivas Derneğimizin yönetim kurulu üyeleri, Kader Derneği Mahkumlarının Değerli Başkanı, Dünya Rekortmenleri Kulübünün Başkanı, Sarıkamış Derneğimizin Başkanı, Basınımızın değerli mensupları, buraya gelen ismini zikredemediğim tüm kıymetli davetlilerim, hepiniz hoşgeldiniz.
Unuttuğum varsa hakkınızı helal ediniz. Burası gönül sofrası. İşadamlarımız, Sanayicilerimiz, Beylikdüzümüzün topyekün kanaat önderleri hepiniz tekrar hoşgeldiniz.”
Kavaklının 40 yıllık elektrik sorununu 1 ayda çözdük.
15 yıldır toplumdan kopmamaya özen gösterdiklerini söyleyen Vehbi Orakçı “Nereye gittiysek Allaha hamdolsun ki 15 yıldır birisi karşımıza çıkıpta ‘Neden bu yolsuzluğu yaptın?’ diyen görmedim. Varsa bana getirin, burada basında var. Özür dileyeceğim. Helalleşeceğim kendisiyle.” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti:
“Çünkü bizim inancımızın bize yüklediği bir sorumluluk var. Bu sorumluluk anlayışımız gereğince kırmadan, dökmeden, örselemeden, hizmetle, sevgi ile muhabbetle birleşecek bir sondur. Tekrar altını çiziyorum. Beylikdüzünde ben ve ekibimin başkanlığım ve işadamlığım ötesinde, 40 sene olacak. 40 yıl boyunca hangi Allahın kulu çıkıpta ‘Vehbi bizim canımızı yaktı, bizi üzdü’ diyorsa gelsin, konuşarak anlaşarak çözelim. Yeterki derdiniz çözüm olsun. Derdiniz iyi niyet olsun. Yeterki derde deva olmak için uğraşalım. Biz geldiğimizde elektriğimiz yoktu. Lise öğrencisi idim. İmza topladım. 15 yaşında idim. Kalktım Avcılarda TEK’e gittim. Müdüre çıktım. “Müdürüm Erzurumdam geldim. Bizim köyde elektrik yokta, anladımda, burda niye yok. Burası İstanbul.” ‘Sen kimsin?’ dedi. ‘Muhtar yokmu, aza yokmu?’ “Ben varım” dedim. Baktı ki ciddi bir duruş var. Dilekçeyi işleme koydu. Vicdanımız gereğince görev addettik. Kavaklının 40 yıllık elektrik sorununu 1 ayda çözdük.
Mühendis iken öğretmen açığını gördük. Maaşımızı okula bağışladık. Öğretmenlik yaptık. Yetmedi okulun çatısını, bahçesinin onarımını yaptık. Çocuklarımız daha düzgün bir yerde eğitim yapsın derdim vardı. Çünkü ben okuyamamıştım. Tezekten yapılan okulda okumuştum. Bizim inancımız bize bu millete hizmet etmeyi görev addettirdi. Derdimiz çok. Dert olunca derman arıyoruz. İnanırmısınız biz göreve geldiğimizde bankamatik yoktu. İnsanlar maaşlarını çekmek için Avcılara, Büyükçekmeceye gidiyordu. Başka bir hizmet yoktu. Yani 5 yıl içinde 136 eser yaptık. Hepsinin adı belli, şanı belli bu eserlerin. Bunu nasıl yaptık. Aşk ile yaptık. Biz buna hizmet aşkı diyoruz.
Orakçı: Kimin benden şikayeti varsa buyursun hesap sorsun
Sabah 5 te hizmete başlayıp, gecenin 11’ine kadar devam ediyordu bu hizmet aşkımız. Personelimiz çok yoruluyordu. Bizlere ‘Başkanım siz bizi hizmete aracı kıldınız. Yorgunluğumuz gidiyor. Akşam evimize gidince vicdanımız rahat uyku uyuyabiliyoruz’. Yani hizmetkar olmak, öncü olmak, sürükleyici olmak. İnsanları güzel şeylere ortak etmek. Biz görev yaptığımız sürece her ay, imamlar ile ayrı, okul müdürleri ile ayrı ve kanaat önderleri ile ayrı toplantılar tertipliyorduk. Onları dinliyorduk. Derdimiz ne idi? Onları dinleyelim. Eksiğimiz nerede, hatamız nerede, kusurumuz nerede? Yetinmedik. Her hafta, Her Cumartesi ve her Pazar sürekli hiç evde kavga etmedik. Bizim kentte, Barış mahallesinde, tek tek gezdik. Soframızı kurduk, halkımız geldi. Dinledik. Nerde eksik var, nerde bir hata var. Onlara diyordum ki “Ey halkım benden şikayetiniz var mı? Varsa söyleyin. Bir ara Beylikdüzümüzün kanını emen gruplar bir lobi oluşturdular. Vehbi Orakçı şunu yapmış, bunu yapmış. Bir sürü dedikodular. Biz şeffafız ve insanlara açığız. 40 bin kişi topladık. Onlara hitaben “Ey Halkımız biz bunları yaptık. Hizmetlerimiz bunlar” Okul sayımız 6 idi çıkardık 19 a. Bütçemiz 8 trilyondu. Çıkardık 100 trilyona. Sağlık ocağımız 1 idi. Çıkardık 8 e. Spor tesislerini 10 a çıkardık. Dedim kimin benden şikayeti varsa buyursun hesap sorsun. Eğer siz 40.000 kişinin huzurunda şeffaf değilseniz, bunu yapamazsınız, halkın huzuruna çıkamazsınız. Ve sonunda o 40.000 kişinin alkışını aldık.
Neticede değerli dostlar, bizim derdimiz ülkemize gücümüz yettiğinde değer katmaktır. Ülkemize dışardan döviz getirmek, kimi zaman vakıf, kimi zaman okul iş yaparak ülkemize faydalı olmaktır. Biz bunu başardık. Ve Başarmaya devam edeceğiz. Azmimiz tamdır. Ve inanıyorum ki burada bulunan kardeşlerim ve dostlarım bu konuda bizim derdimizle dertlenecektir. Bize sahip çıkacaktır. Tekrar sizlere teşekkür ediyorum.
Yazılımda dünya şampiyonu olmak istiyoruz
Bu kahvaltı ile inşallah start verdik. Hedefimiz Beylikdüzünün her noktasına sevgiyi, saygıyı adaleti, inancı saygıyı götürmek. Burdaki Yaşam Vadisi şimdi Türkiye’de model oldu. Beylikdüzünün eksik kalanlar yerlerini tamamlamaya azmettik. Bu konuda kararlıyız. Son olarak şunu söylemek isterim. Türkiye’de Eğitim, Kültür, Teknoloji Vadisi adıyla biz 50.000 metrekare alan tahsis ettik. O vadi içinde 2 okul yaptık. Türkiye Birincisi oldu. Yanındaki Anadolu lisesi iyi bir okul oldu. Rakibimize okul yaptırma asaletini gösterdik. Daha sonra ne oldu? Çivi çakılmadı. Eğitim Vadisi bizim hayal ettiğimiz bilişim merkezi, yazılım merkezi, Kültür Sanat merkezi, Spor Kompleksleri, öğrenci yurtları, bir eğitim vadisi olarak tasarlamıştık. Amacımız ne idi? Hindistanda yazılım üreten ve Avrupaya satan gençlerimiz, neden Beylikdüzünde Teknoloji vadisinde, Yazılım vadisinde üretip, Avrupaya satmasın diye hayal etmiştik. Bu hayalimiz yarım kaldı. Her geçişimde bakarım. Eğitim vadisi boş. Köpekler oynuyor. Benim derdim Beylikdüzünden çıkan sinerji ile bu kenti adaletle, merhametle, vicdanla sevgi ve saygı ile donatmak ve ülke çapında rol model olması ve burdan çıkan gençlerimizin de öncü olması.” dedi.
Yazılımda dünya şampiyonu olmak istediklerini söyleyen Orakçı,”Onun için sizlerden destek, kardeşlik, katkı yoldaşlık istirham ediyoruz. Biz bunu sizler ile olduktan sonra başarabiliriz. Bu vesile ile hepinize çok çok teşekkür çok ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
Alatepe: Vehbi kardeşim işini kendini adayarak yapıyor
Vehbi Orakçı’dan sonra konuşmak için kürsüye çıkan Eski Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe ““Yaptığınız işi Adanmış gibi yapmazsanız, yaptığınız iş adam gibi olmaz.” Vehbi kardeşimiz böyle birisidir. Kendisini adayarak yapıyor. Dolayısıyla ortaya adam gibi iş çıkıyor. Ben kendisinin çok önemli işler yaptığına şahit oldum” dedi.
Eski Esenyurt Belediye Başkanı Ali Murat Alatepe konuşmasına şu şekilde devam etti.
“Kıymetli misafirlerimiz, sivil toplumların kuruluşlarının kıymetli temsilcileri, siyasi partilerimizin kıymetli temsilcileri, hanımefendiler, beyefendiler hepinizi sevgi, saygı ve hürmetle selamlıyorum.
İyiki gelmişsiniz. Birlik olmak ibadettir. Bu ibadetin parçası olmakta güzeldir. Sizleri seviyoruz. Derdi olan insanları çok kıymetli buluyorum. Derdi olan insanlar konuşuyorlar. Derdi olan insanlar feryadı figan ediyorlar. Bunu yaparken kendileri için yapmıyorlar. Birşeylerin hareket etmesi için yapıyorlar. Bunlardan biriside benim için çok kıymetlidir. Vehbi Orakçıdır. Ben 89 dan beri bu bölgedeyim. İlk geldiğimizde Beylikdüzünde rampada kar vardı. Esenyurt’ta Recep Tayyip Erdoğan Parkının olduğu yere yaklaşmıştım. Çamurdu. Geri dönmüştüm. Bu iki önemli olayı hiç unutmuyorum.
İki tarafta şehirleşti. Medenileşti. Ben Beylikdüzünü ayrı bir yere koyuyorum. Gerçekten kendi kabına sığmayan, ismi ile bilinen, Reklam değeride yüksek bir ilçe haline geldi. Ve bu temellerin altında Vehbi Orakçı kardeşimiz vardır.
“Vehbi Bey Beylikdüzü için hayırlı olacak”
Ben Vehbi kardeşimin burada yaşamasını önemsiyorum. Neden? Ceket varsa yakası var. Burdayım. Gel yakama yapış. Görevi bitirdim. Ama burdayım. Sizin içinizden biri. Kendisini tebrik ediyorum, takdir ediyorum. Hatta birilerininde bunu örnek almasını istiyorum. Bende çağrıldım, fikrim soruldu. İlk söylediğim isim. Kendisidir. Allahta biliyor. Bunu dertlisine vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Ben inanıyorumki Beylikdüzü için hayırlı olacağını düşünüyorum. Beylikdüzünde yolu açık diye düşünüyorum. İnşaallah sizlerinde desteği ile burada bulunan kıymetli halkında desteği ile daha da açılır, dahada şeffaflaşır ve berraklaşır diye ümit ediyorum. Sizleride saygı, sevgi ve hürmetle selamlıyorum.
Kaynak: Medya90
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.