Tarih: 25.06.2025 15:39

Tarihi Kalıntılar Kaderine mi Terk Edildi?

Facebook Twitter Linked-in

 

HABER / (YEHA) YEREL HABER AJANSI / GÜLSEVİN KUZU / EDİRNE -

 

Edirne Kalesi’nin en önemli noktalarından biri olan Zindanaltı Kulesi civarında yer alan Zindanaltı Mevkii ile antik kent Hadrianapolis’in surlarının bulunduğu alanda yapılan kazılarda ortaya çıkarılan tarihi çömlek ve seramik parçaları kaderine terk edildi. 2007 yılında başlayan kazı çalışmaları sırasında elde edilen önemli arkeolojik bulgular ve eserler, aradan geçen sürede korunamayarak unutulmaya yüz tuttu.

KAZILARDAN ÇIKAN ESERLERİN AKIBETİ VATANDAŞI ÜZDÜ

Hadrianapolis surlarının bulunduğu bölgede yapılan kazılar sırasında birçok kırık çömlek ve seramik parçası bulundu. Ancak bu eserler, kazı alanında bulunan boş bir odada rastgele bırakıldı. Eserlerin korunmadığını, sergilenmediğini ve üstlerinin açıkta olduğunu gören vatandaşlar, bu ihmale tepki gösterdi.

Kazıların başladığı yıllarda önemli bulgulara ulaşıldığını belirten mahalle sakinleri, “O dönem emek verilen çalışmaların sonuçları böyle bırakılmamalıydı.” diyerek yetkililere çağrıda bulundu.

KALE SURLARI AĞAÇLARIN ARASINDA KAYBOLDU

2007 yılında Edirne Müze Müdürlüğü tarafından yapılan kazılarda antik kentin sur duvarları ortaya çıkarıldı. Orta bölümdeki sondaj çalışmalarında ise geç Osmanlı dönemine ait kalıntılar da bulundu. Ancak surların üzeri zamanla ağaç dalları ve bitki örtüsüyle kaplandı.

Düzenli olarak temizlenmeye çalışılan bu alanlarda kalıcı bir çözüm üretilmediği için sur duvarları doğal ortamın içinde gizlenmiş durumda. Bu durum, tarihi kalıntıların korunması ve görünürlüğü açısından büyük bir eksiklik olarak değerlendiriliyor.

 

 

ARKEOLOG PROF. DR. ENGIN BEKSAÇ: “BÖYLE BİR İHMAL KABUL EDİLEMEZ”

Kazı alanında yaşanan ihmal ve seramiklerin kötü korunması hakkında görüş bildiren arkeolog ve tarihçi Prof. Dr. Engin Beksaç, şu ifadeleri kullandı:

“Tarihi kalıntıların böyle kaderine terk edilmesi kesinlikle kabul edilemez bir durumdur. Edirne’nin Roma döneminden kalan sur duvarları çok önemli arkeolojik verilerdir ve büyük bir özenle korunmalıdır. Normalde her kazıdan sonra çıkarılan eserler toplanır, müzeye kaldırılır veya depolanır. Müzelik değeri olmayanlar ise geleneksel olarak gömülür. Ancak burada gördüğümüz, yığınlar halinde atılmış, sandıklar içinde bırakılmış ve unutulmuş kazı kalıntılarıdır. Bu, kazı etiği açısından utanç verici bir tablodur.”

Beksaç sözlerine şöyle devam etti:

“Kırık çıkması normal olan eserler titizlikle bir araya getirilip değerlendirilir, müzeye alınır veya sergilenir. Ancak sergilenemeyecek durumda olanlar bile ortada bırakılmaz, gömülür. Burada 20 yıldan fazla süre geçmiş olmasına rağmen eserlerin ortada, kaderine terk edilmiş şekilde durması büyük bir ihmal ve sorumsuzluk örneğidir.”

Edirne’deki tarihi eserlerin korunmasına dair endişelerini dile getiren Beksaç, yetkililere seslenerek,

 “Bu kalıntılar bir kültürel mirastır. Korunması ve gelecek nesillere sağlıklı aktarılması için gerekli önlemler acilen alınmalıdır.” dedi.

 

 

ESNAF ZİYA YILDIRIM: “BU DURUM BENİ ÇOK ÜZDÜ”

Kazı alanının yakınında iş yeri bulunan Ziya Yıldırım ise durumu bizzat gözlemlediğini belirterek,

 “İnşaat alanının arka tarafı açılınca merak edip baktım ve gördüğüm manzara gerçekten içler acısıydı. Tarihi eserlerin böyle korunmaması gerekir. Etiketlenmiş, numaralandırılmış dahi olsalar, bu kalıntıların korunması için daha uygun ve güvenli bir ortam oluşturulmalı. ‘Bunlar bize ait değil’ yaklaşımı yerine, kültürel mirasımıza sahip çıkmalıyız. Bu durum beni gerçekten çok üzdü ve kesinlikle uygun bulmuyorum.” dedi.

YETKİLİLERDEN ACİL MÜDAHALE ÇAĞRISI

Arkeologlar ve vatandaşlar, yetkililerin bu alanı yeniden düzenleyerek, kalıntıların korunması ve gelecek nesillere sağlıklı şekilde aktarılması için gerekli adımları bir an önce atmasını talep ediyor.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —