At Yarışlarından anlamam ancak küçük yaşlardan beri duyduğum bir söz var : "Eşeğe oyna çok kazanırsın.."
Eşek atı nasıl geçer diye düşünürdüm çocuk aklımla. Üstüne üstlük bu eşeklerin canı da yanmıyordu. Zamanla hayatı çözmeye başlayınca anladım ki bahis oyunlarında sürpriz sonuç her zaman en büyük parayı kazandırırmış.
Atların koştuğu bir yarışa eşek katılırsa doğal olarak sürpriz eşeğin ve eşeği destekleyen ahlaksızların kazanmasıdır elbette.
Kazanmanın AHLAKSIZCA yöntemidir eşeğe kazandırmak. Eşek atı geçemeyeceğine göre atın önü AHLAKSIZCA yöntemlerle kesilmelidir: Ya jokey satın alınacak ya da bizlerin dünyasında kişiliğimiz gereği akla hayale gelmeyecek bir çok basit AHLAKSIZ yöntem uygulanacak .....
Sonuçta şeklen kazanan eşek üzerinden fiilen malı götüren çakallar sistemin kazananı olacak.
Siyaset kelimesi Arapça seyis ( at bakıcısı) kelimesinden türetilmiştir . Bu türemeden dolayı at, eşek, seyis ile siyaset arasında kökten gelen ilişkiler vardır.......
Siyasetin kökünü oluşturan seyise, SEYİS deyip geçmemek gerek.
EZOP: “Gözü aç kimseler, yaltaklanarak, tatlı sözler söyleyerek zavallıları kandırıp neleri varsa ellerinden kapmaya bakarlar” diyor ve anlatıyor:
Seyisin biri baktığı atın arpasını çalar, satarmış; sonra da bütün gün hayvanı tımar eder, ovar, kaşağılarmış.
At bir gün ona: "Sen benim güzelleşmemi gerçekten istiyor musun? Niçin bu kadar zahmete girersin? Bırak arpamı yiyeyim, güzelleşirim ben" demiş.
Günümüz siyasetinde, gözü aç seyis ruhlu siyasetçiler de siyaseti arpalık olarak görmekte, halka ait olanları çalarak ve HALKI bir takım kutsal değerlerini kullanmak suretiyle TIMAR ederek idare etmektedirler.
Hatta bu siyasetçiler masaldaki atın cevabına muhatap olmamak ve ganyandaki gibi sürprizin kazancını da almak için direkt eşeğe oynamaktadırlar. Bu oyunun yegane kuralı ise atların ayağını kırarak yarış dışı kalmalarını sağlamak, eşeklerin önünü açarak gerek partiler içinden gerekse allayıp pullayarak halkın önüne konulan sandıktan çıkararak SEMERLERİNİ takıp üstüne oturmaktır. Sonrası ise " eşeğe ne kadar yük yüklersen o kadar iyi taşır " atasözü gereğinin sonucu doğacak AHLAKSIZ kazancı ceplerine atmaktır.
Bu arada bu eşekler DEĞERLİ sanatçımız Barış MANÇO'nun " Arkadaşım Eşek " şarkısındaki sevimli ahlaklı eşekle cins bağı olan eşekler değildir. Tabiri caizse bunlar iki ayaklı AHLAKSIZ RANTTAN pay alma derdine düşmüş, partisi, ideolojisi olmayan " İnsan görünümü veren maskeler takmış eşek oğlu eşektir."
SONUÇ : Günümüz ülke siyaseti örneğimizdeki gibi ATLARLA EŞEKLERİN yarışı gibidir. Somut sonuç sürpriz eşeğin aday olması ve kazanmasıdır. Hatta bazı örneklerde eşeğin bağıra bağıra aday yapılıp kazandırılmasıdır. Eşek olmayanın veya eşek olmayı beceremeyenin siyasette bu şartlarda yeri yoktur. Ancak eşekler ve sahiplerine hadlerini bildirmesinde HİÇ BİR ENGELLERİ DE YOKTUR.
Ömer HAYYAM'ın dediği gibi onların kötüsü olmak YÜREKLİLİK ve ŞEREFTİR
Dünya üç beş bilgisizin elinde;
Onlarca her bilgi kendilerinde.
Üzülme; eşek eşeği beğenir:
Hayır var sana kötü demelerinde.
Av. Osman Gürcan ÇELİKKOL