Genel insan mutsuzdur. Bunun nedeni kişinin kendi iç dünyasında gizlidir. Birey içine döndüğünde ve kendisi ile yüzleştiğinde, mutsuzluğun nedeninin ego yığını olduğunu anlayacaktır. Ego doyumsuz ve bencildir. Sürekli bir numara olmak ister. Elindekilerle yetinmek yerine sonu olmayan istekler silsilesinin peşinden gider. İşte temel mutsuzluk budur. Yetinmemek, şükretmemek insanı doyumsuz ve tatminsiz yapar. Bu özelliklerini besleyen insan tatminsiz ve mutsuz olur. Eğer tercihlerini değiştirmezse. Bir gün ölüm kapısını çaldığında da mutsuzluklar içinde bedenini terkeder. Mutsuz insan mutsuz birey ve mutsuz toplum demektir. Seçim sizin mutlu olmak çok zor değil yeterki küçük şeylerin değerini bilip, onların varlıklarına şükredelim gerisi kendiliğinden gelir.
Dünya Değişim Akademisi Uzmanları da mutsuzluk üzerine çok değerli bilgiler veriyor.
“Mutsuzluk çatışma belirtisidir. İnsan varoluşla mücadele ve çatışma içinde olunca asla mutlu olamaz. Hep egosunu tatmin etmek ister ama bu tür çaba onu daha büyük bir tatminsizliğe doğru sürükler. Mutsuz insan başkalarını suçlar. Yakınında birisini bulamayınca kaderi suçlar. Kaderini değiştirmek istemediği için başkalarını değiştirmeye çalışır ve bunun için mücadele verir. Başkalarını değiştirmeye çalışmak yıkıcı bir mücadeledir. Asıl mücadele kendini değiştirmek için verilmelidir. Eğer kendini değiştirmek için çabalarsan yapıcı olursun. Suçlu aramak zaman kaybıdır. Mutsuzluğun sorumlusu insanın kendisidir. Ama insanlar bunu kendine itiraf edemiyor çünkü ego engelliyor. İnsan hatalarını düzeltemiyor çünkü ego, “Sen hatasızsın” diyor. İnsan değişmeyince ne yaparsa yapsın mutlu olmayacaktır. Değişmek ve tekamül etmek için insan varoluşla çatışmayı ve mücadeleyi bırakmalıdır. Dışsal savaşın bitmesi için içsel barış ortaya çıkmalıdır. İçsel savaşın nedeni egodur. Maddi benlik veya ego, ruhi öz ile çatışıyor ve bu çatışma dışarı yansıyor. Çatışmayı bırakmak için egonu bırakmalısın.”